Sizleri dünyanın çok sanatçı ve çok gay gayleriyle tanıştırmaya devam ediyorum. Vimeo'da gezerken denk geldiğim bu kısa animasyon sadece "gay" ya da "gay temalı" olma özelliği taşımıyor. İzledikten sonra bana hak vereceksiniz, aslında bu animasyon, biz gaylerin sevgisinin en az gaylik kadar 'değişik' yönlerinden de bahsediyor. Ve biz bu sevgiyi o 'değişikliğe rağmen' mi, 'değişikliği ile birlikte' mi yoksa 'değişikliği nedeniyle' mi bu kadar bağrımıza basıyoruz emin değilim. Ama biz bu sevgiye açız, onu biliyorum.
Bu animasyonu izlediğimde tam da "gaylerin yok edici sevgileri" üzerine bir yazı yazıyordum. Önümüzdeki haftalarda o yazıyı da okuyunca bu animasyon daha bir anlamlı gelecek. Ve biliyoruz, kurt adamlar gerçekte olsa şu yukarıda izlediğimiz animasyon aynen, bire bir yaşanırdı.
Çünkü biz karşımızdaki kurt/yılan/penguen ayırmadan seviyoruz. Ya da inadımıza öyle oldukları için seviyoruz. Bu sevgiye açız. Ama benim insanlara anlatamadığım nokta şu: Biz bu sevgiyi vermeye, bu sevgiyi almaktan daha, daha çok açız.
Değil mi?